A. Vergi Usul Kanunu'nda Yer Alan Düzenleme
Girişimciliğin teşvik edilmesi amacıyla 6322 sayılı Kanun ile Vergi Usul Kanunu (VUK)’a “Girişim Sermayesi Fonu” başlıklı 325/A maddesi eklenmiştir. Söz konusu madde hükmü uyarınca aşağıdaki şartlara uygun olarak ilgi dönem kazancından girişim sermayesi fonu ayrılabileceğine ilişkin düzenleme yapılmıştır.
- Fon olarak ayrılacak tutar kurum kazancının veya beyan edilen gelirin %10’unu aşamaz.
- Fon olarak ayrılacak tutar özsermayenin %20’sini aşamaz.
- Fon olarak ayrılan tutarın Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)’nın düzenleme ve denetimine tabi olarak Türkiye’de kurulmuş veya kurulacak olan girişim sermayesi yatırım ortaklığına sermaye olarak konulması ya da girişim sermayesi yatırım fonu satın alınması amacıyla kullanılması gerekir.
- Girişim sermayesi fonu pasifte geçici bir hesapta tutulur ve ayrıldığı yılın sonuna kadar yatırıma yönlendirilmesi gerekir.
VUK 325/A maddesinin 3’üncü fıkrası uyarınca fonun yönlendirildiği yatırım sonucunda elde edilen hisse senedi veya katılma belgesinin elden çıkarılmasından itibaren 6 ay içinde tekrar işbu kanun hükmündeki amaç doğrultusunda kullanılması durumunda yukarıda belirtilen şartların ihlali sayılmayacak ve ek bir vergilendirme yapılmayacaktır.
B. Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunları'nda Yer Alan Düzenlemeler
Vergi Usul Kanunu’nun 325/A maddesinde yer alan düzenleme karşılığını Gelir Vergisi Kanunu (GVK) madde 89 ile Kurumlar Vergisi Kanunu (KVK) madde 10’da bulmaktadır. Söz konusu madde hükümleri ile VUK 325/A hükümlerine uygun olarak ayrılan ve beyan edilen gelirin %10’unu aşmayan girişim sermayesi fonu tutarının gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde indirimine imkan verilmektedir.
Söz konusu fon tutarının indirimine kazancın bulunması durumunda imkan verilmekte olup indirilemeyen tutarın takip eden yıllara devri mümkün değildir.
C. Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu'nda Yer Alan Düzenleme
4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunu (4691 sayılı Kanun)’un Geçici 2’nci maddesi uyarınca teknoloji geliştirme bölgesinde faaliyette bulunan gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerinin münhasıran bölgedeki yazılım, tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerinden elde ettikleri kazançları 31.12.2028 tarihine kadar gelir ve kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.
4691 sayılı Kanun uyarınca teknoloji geliştirme bölgesi kazanç istisnasından yararlanabilmek için aranan şartlardan birisi de girişim sermayesi fonuna yatırıma ilişkindir. 4691 sayılı Kanun’un Ek 3’üncü maddesi uyarınca istisna kazanç tutarının en az 2 milyon TL olması durumunda bu tutarın %3'ünün pasifte geçici bir hesaba alınması ve geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ile 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere sermaye olarak konulması gerekmektedir. Yatırıma aktarılacak tutar için yıllık sınır ise 100 milyon TL’dir. Kanun ile belirlenen minimum tutarın yatırıma yöneltilmemesi durumunda istisna kazancın %20’si istisna kapsamından çıkarılır ve vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın mükellef adına tarh edilir.
D. Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun'da Yer Alan Düzenlemeler
5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanun (5746 sayılı Kanun)’un 3’üncü maddesinde yer alan ve gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından matrahın tespiti aşamasında indirimine imkan tanınan giderler aşağıdaki gibidir.
- 5746 sayılı Kanunda belirlenen şartlara uygun olarak yapılan Ar-Ge, yenilik ve tasarım harcamalarının tamamı “Ar-Ge ve Tasarım İndirimi” olarak vergiye tabi matrahın tespiti aşamasında beyan edilen kazançtan indirilir.
- Teknogirişim sermaye desteğinden faydalananlara bu desteğe konu projelerin finansmanında kullanılmak üzere gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından sağlanan sermaye desteği vergiye tabi matrahın tespitinde 5746 sayılı Kanun’da belirtilen şartlar uyarınca beyan edilen kazançtan “Teknogirişim Sermaye Desteği” olarak indirilir.
- Girişim sermayesi desteği yoluyla destek almış firmalara gelir ve kurumlar vergisi mükellefleri tarafından sağlanan sermaye destekleri 5746 sayılı Kanun’da belirlenen koşullar uyarınca vergiye tabi matrahın tespitinde beyan edilen kazançtan “Girişim Sermayesi Desteği” olarak indirilir.
5746 sayılı Kanun’un 3’üncü maddesinde gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespiti aşamasında indirimine imkan verilen harcamalara yukarıda yer verilmiş olup söz konusu maddenin son fıkrasında ise indirim için aranan bir diğer şarta aşağıdaki şekilde yer verilmiştir.
“1/1/2022 tarihinden itibaren 3’üncü madde kapsamında yıllık beyanname üzerinden yararlanılan indirim tutarı 2.000.000 Türk lirası ve üzerinde olan kurumlar vergisi mükellefleri tarafından, bu tutarın yüzde üçü pasifte geçici bir hesaba aktarılır. Bu fıkra kapsamında aktarılması gereken tutar yükümlülüğü, yıllık bazda 100.000.000 Türk lirası ile sınırlıdır. Bu tutarın, geçici hesabın oluştuğu yılın sonuna kadar Türkiye’de yerleşik girişimcilere yatırım yapmak üzere kurulmuş girişim sermayesi yatırım fonu paylarının satın alınması veya girişim sermayesi yatırım ortaklıkları ya da 4691 sayılı Kanun kapsamındaki kuluçka merkezlerinde faaliyette bulunan girişimcilere sermaye olarak konulması şarttır. Söz konusu tutarın ilgili yılın sonuna kadar aktarılmaması durumunda, bu Kanun kapsamında yıllık beyanname üzerinden indirim konusu yapılan tutarın yüzde yirmisi, ilgili yılda yararlanılan Ar-Ge indirimine konu edilemez. Bu tutar nedeniyle zamanında alınmayan vergiler vergi ziyaı cezası uygulanmaksızın tarh edilir. ...”
E. Girişim Sermayesi Fonu'na İlişkin Değerlendirme
Girişimciliği ve yeni yatırımları teşvik etmek amacıyla mevzuatımıza giren girişim sermayesi fonuna yönelik vergisel teşviklere yukarıda da belirttiğimiz üzere birden fazla Kanun’da yer verilmiştir. Kanundaki düzenlemelere bakılacak olursa özellikle yenilik, tasarım ve teknoloji alanında vergisel teşvik ve hibe alan kurumların bu avantajlı durumlarını devam ettirebilmek adına yine bu alanlarda faaliyette bulunan ya da faaliyete başlayacak kurumlara destek olunması hedeflenmektedir.
Ancak birbirleri ile bağlantılı olan farklı Kanunlarda birbirine benzer düzenlemeler yer verilmesi bazı sorunları da beraberinde getirmektedir. Örneğin;
- Vergi Usul Kanunu uyarınca girişim sermayesi fonu ayırmak gelir ve kurumlar vergisi mükelleflerine beyanname üzerinde matrahın tespiti aşamasında indirim hakkı vermektedir. Buna karşılık Ar-Ge İndirimi ve Teknopark kazanç istisnasından yararlanan kurumlar için girişim sermayesi fonu katılma belgesi alma ya da girişim sermayesi yatırım ortaklıklarına yatırım yapma yükümlülüğü getirilmektedir. Bu iki Kanun hükmünün birarada uygulanıp uygulanamayacağına ilişkin olarak ise söz konusu Kanunlarda açık bir düzenleme bulunmamaktadır.
- Yukarıda belirtilen mevzuat hükümleri uyarınca girişim sermayesi yatırımına yönlendirilmesi gereken tutarların grup şirketlerine yönlendirilmesi ve bu durumun transfer fiyatlandırması hükümleri çerçevesinde emsallere uygunlu ilkesi açısından nasıl değerlendirilmesi gerektiği bir diğer sorun yaratabilecek alanı oluşturmaktadır.
- VUK 325/A maddesi uyarında girişim sermayesi yatırım ortaklığı hisse senedi veya girişim sermayesi fonu katılma belgesinin elden çıkarılmasından itibaren 6 ay içinde tekrar işbu kanun hükmündeki amaç doğrultusunda kullanılması durumunda ek bir vergileme yapılmayacağı belirtilmiştir. Ancak aynı amaç için kullanılacak tutarın hangi tutar olduğu ve elden çıkarma işleminin birden fazla gerçekleşmesi durumunda 6 aylık sürenin nasıl değerlendirileceği de ayrı bir değerlendirme konusu olmaktadır.
Tuğba ÖZ YİLMAZ